Paylaşmak azaldıkça yalnızlaşıyor insan
Yağmur yağıyor sesini duyamıyor
Sessizlik bulutlarından dökülecek konuşkan rakı bardakları
Öylece bakıyor
Gramofonda eskimemiş bir taş plak dünya gibi dönüp
Dönüp dolaşıp o yalnızlığın iğnesine takılıyor
Yorgun bulutların poyraz hoyratlığında dingin bir mayıs
Sadece dinliyor.
bu zamanlarda ölmek bir gömlek fazla geliyor insana
Şemsi abi;
Sevmek nedir öyleyse
Kimi zaman en ağır yükündür, kimi zaman en hafif
İntihar kuşlarının kanatlarındaki o müthiş yelpaze rezillik
Münzevi yalnızlığa çekilmiş koca yüreklik
Eğer ki taşıyabiliyorsan o bilindik odacıklarda tasalanmadan sevmektir
Denizin ortasında ıslak mevsimlerden kalma bir arı
Çırılçıplak cenabetliğinde gezinirken
O müthiş mavi orgazmın sancısız kuraklığı avuçlarında
Kirlenmeden yaşayabiliyorsan herhangi bir balık kadar
Küreksiz sandal özgürlüklerinde alıp da başını giderken
Suyun akışına bırakmayı göze alabilecek
Ve kürekle yürek arasındaki o ince çizgide ölebilecek kadar hayat
Şimdi otur ağlarının başına, martılarında gelir nasılsa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yap