14 Kasım 2021 Pazar
Doğum sancıları
Zaman aşımına giren düşlerimizin Ertelenmiş aşklarından gebe kalan
Çocuklardı ki onlar
Mavi masal ülkesinden gelen rüzgara kapılırken Uykusuz ve yorgundular
Kedi koyu sıcaklığında itler ürürken
Kulakları sağır evrenin gölgesinde pineklediler
Şemsi abi
Biz daha sevişmeyi öğrenmemiştik
Kısır ve verimkar olmayan toprakların
Ham düşlerinde
Yangın alevlerinin bir kaşık suda boğulduğu
Sevişmelerimizden üreyen insan kadarcık bizdik
artık yok
gece mavi, su sessiz, ay yetim
hangi balık ölse ahı yeksan
tekneler başıboş dolaşıyor sokaklarda
başıboş ince hüzün
üzüm salkımları gibi
asmadan koruklarda korunaksız hükümlerin adreslerine gidiyor
hangi ağaç ölse dünya talan
kocamış yalnızlıkların koğuşlarında tutsak kalabalıklardaki
içimizde büyüyen çocuk isyanlar,
uçurtmalarda mavi, içinde içleri biraz beyaz
siyah karanlık ver yıldızlarımızı
ver yıldızlarımızı geri
hangi insan bu saatlerde ölse yalan
sarı eriklerinde erken yiten o bahar
ve ağustos hazan
dalların hükmü yok
seni sevmek güzel ama seni sevmek zor
kaybettiğimiz o mevsimsiz yaz güz
yine de her şeye inadın önünde bahar
hangi acı sondan bir önceki kadar
özgürlük dediğin elinden tutup yürüyebildiğin
hangi dünya ölse arkasında başka bir zaman
-Sonrasında
Bütün filmler aynı sonla bitecek dedi bilge
Ve suda halkalar büyüdü
İlk taşı denize o atmıştı-
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yap