Siz kendi ektiklerinizin derdinde
Ne doymak, ne vermek için
Ben yabancı otları seçiyorum
Hayat tarlalarınızda sevilmek için
Yürüdüğüm yolda kibirden kuleler gibi duruyor izleriniz
Yalın ayağa, yırtık çoraba, çamurlu ayakkabıya inandım
Görmediniz, yerle bir olmanın ustasıyım ben
Uyurken gözünüz açık, geçerken dünyadan siz
İncelik ve şefkatle ördüm bir yol bulunur' u
Kavak ağaçlarına sarıldım, öptüm gövdelerini
Uzasın dalları, uzansın bulutlara
Ne kadar yükseğe çıkarsa görünsün diye Tanrı'ya
Kuşkuyla bakıyorum gökyüzüne
Sonsuz bir umut, sonsuz bir yenilgi
Maviden siyaha bürünürken örtüsü
Sabahın seslerinde
Örgütlenmeyi öğretiyor sığırcık kuşları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yap